0312 284 0 555
info@dentalika.com.tr0312 284 0 555
info@dentalika.com.trDişlerimizi etrafını çevreleyen sert ve yumuşak dokuları bilimsel anlamda inceleyen, sert ve yumuşak dokulara bağlı oluşan hastalıkları, aynı zamanda bu hastalıkların tedavisini araştıran diş hekimliği dalıdır. Diş eti hastalıkları genellikle yüzeysel olarak başlar ve başlangıç düzeyindeyken tedavi edilmediğinde dişi çevreleyen sert dokularına hatta ilerleyen zamanda kemiğe kadar ilerleme ihtimali doğabilir.
Dişlerimizin genellikle yüzeyinde biriken, renksiz ve yapışkan bir kıvamının olduğunu söyleyebileceğimiz plak ile başlayıp diş eti seviyesinde ve diş eti seviyesinin altında sert, çoğu zaman siyah renkte diş taşlarının birikmesine kadar olan süreçte diş dokuları zarar görmektedir. Bu tip diş eti rahatsızlıklarının ileri aşamalarında diş kayıpları maalesef kaçınılmaz bir sondur. Bu tip diş eti rahatsızlıklarında tıpkı dişlerde olduğu gibi erken teşhis çok önemlidir, problemin büyüklüğü artmadan tedavi edilmelidir.
Sağlıklı diş etlerinin nasıl olduğunu anladıktan sonra diş eti hastalıklarının aşamalarına geçersek, ilk aşama olarak Gingivitis’ten bahsedebiliriz.
Gingivitis’te erken dönem belirtiler görülür. Bu belirtilerin en iyi örneği de diş eti iltihabının kaynağı olan diş ve diş eti sınırında biriken plaktır diyebiliriz. Düzenli ve doğru fırçalama olmadığında bu plak birikimi kümülatif olarak artar. Bakteriler aracılığıyla üretilen maddeler ile de diş eti iltihabı başlamış olur. Diş etlerinin kızarıklığı, ödemli bir görüntü şeklinde şişmesi, fırçalama esnasında kanaması ile de diş eti iltihabı kendini göstermiş olur.
Doğru biçimde yapılan diş hekimi tedavisi, doğru teknik ile yeterli süre fırçalama yapılması ve beraberinde diş ipi uygulamaları ile bu rahatsızlıklar iyileştirilebilir. Doğru ve zamanında tedavi edilmeyip rahatsızlığın ilerlediği duruma ise Periodontitis denir ve bu aşamada artık dişin çevre sert dokuları da zarar görmeye başlamış demektir.
Periodontitis aşamasında ise dişin kemik bağlantısını oluşturan periodontal lifler ve kemik artık hasar görmeye başlamış demektir. Diş eti rahatsızlığı nedeniyle erimekte olan lifler nedeniyle diş ile diş eti arasında “cep” adını verdiğimiz alanlar oluşmaktadır. Sağlıklı diş etine sahip kişilerde bu alan 1mm civarındadır; cep dediğimiz oluşuma bağlı derinleşme ile bu derinlik 7-8 mm seviyelerine kadar ulaşabilmekte ve hatta bu seviyeleri aşabilmektedir. Bu derinleşmiş alan içindeki birikimin ise fırçalanma ile temizlenemeyeceği düşünüldüğünde, dişin hemen hemen korunmasız kaldığı bir durum söz konusudur. Kemik kayıplar artar. Diş çekimlerinin, diş kaybının nedenleri araştırılırsa en büyük oran bu bahsettiğimiz diş eti problemleridir.
Sağlık bütünsel olarak düşünülmelidir. Ağız ortamından vücuda ciddi miktarda bir bakteri geçişi olan periodontal hastalıklar sistemik sağlık içinde de çok önemlidir. Ağız içinde sürekli açık bir yara vardır ve sürekli vücut buna direnmeye çalışmakta, bakteriler de aralıksız zararlı toksin üretmektedir. Çalışmalarda diş eti hastalıkları ile şeker hastalığı, kalp damar hastalıkları, bazı solunum yolu hastalıklarının ilişkili olduğu ortaya çıkmıştır. Sinirim ve solunum ağızdan olduğu ve ağızda bakteri miktarının fazlalığı düşünülürse; bu bakteriler sürekli vücuda ilerlemektedir.
Rutin olarak ortalama 6ayda bir kontrol tavsiye edilmektedir. Bu sayede oluşabilecek problemler erken teşhis ve tedaviler ile önlenir.
Eğer diş etleri kırmızı, şiş, kanamalı ise veya çekilmeler, büyümeler izleniyorsa, kök yüzeyinin açılmasına bağlı ciddi hassasiyet varsa dişlerde işlerde uzama, sallanma, diş etlerinde apse, ağız kokusu gibi durumlar artık daha da gecikmeden tedavi gerektirmektedir. Aksi takdirde diş kayıpları kaçınılmazdır.
Diş Eti Hastalıkları Nasıl Tedavi Edilir?
Periodontal tedavilerin amacı yukarıda bahsettiğimiz problemleri ortadan kaldırmak, dişlerin sağlıklı bir şekilde ağızda idame etmesini sağlamaktır.
Diş eti tedavisi ağız hijyen eğitimi, diş fırçalana, diş ipi uygulamaları ile başlar. Diş taşı temizliği (detertaj), küretaj, kök yüzeylerinin açılarak temizlenmesi, rejenerasyon yöntemleri ve operasyonları ile tedavi yapılır. Diş estetiği için uygulanan pembe estetik işlemleri de periodontal tedavilerdendir.
Diş etleri sağlıklı hale getirilmeden yapılacak diğer tedavilerin tam olarak başarısından söz etmek mümkün değildir. Acil tedaviler dışındaki planlamalarda öncelikli olarak diş et tedaviler yapılmalıdır.
Diş taşları bütün dişeti hastalıklarının etken faktörüdür. Diş taşı temizliği diş ve diş eti sağlığı açısından yapılması gerekli bir tedavidir. Altı ayda bir diş hekimi kontrolü sayesinde; iyi fırçalayamadığımız alanlarda oluşan diş taşları, hekim tarafından temizlenmiş olur. Bunun da herhangi bir zararı yoktur. Eğer çok sık diş taşı oluşmuyorsa hekiminizin önerdiği aralıklarla diş taşı temizliği yapılmalıdır.
Kanama miktarı diş eti hastalığının boyutuna göre değişir. Kısa sürelidir. İşlem bittiğinde sonlanır. Rutin diş taşı temizliklerinde hastanın fark edemeyeceği düzeydedir ve doğaldır. Kişinin normal diş fırçalarken bile diş kanaması olduğu düşünülürse bu durum çok normaldir. İleri diş eti cerrahileri ve çekim ler kadar kanama olmayacaktır.
Bu sebeplere bağlı diş eti çekilmeleri ve problemleri görülebilmektedir. Estetik problem olarak başlayıp dişin ağızda varlığını tehlikeye atmaktadır.
Diş taşı temizliği genellikle bir anestezi(uyuşturma) ihtiyacına gerek duyulmadan uygulanmaktadır. Diş hassasiyeti fazla olan kişilerde öncelikli olarak hassasiyet azaltıcı uygulamalar sonrası temizlik seansı yapılır. Buna rağmen ağrı eşiği düşük, diş tedavilerine ön yargılı kişilerde anksiyete ve korkunun önlenmesi amacıyla işlem uygulanacak bölgeye lok olarak uyuşturma işlemi yapılır. Bu sayede hasta işlem sırasında bir ağrı, sızı hissetmez. Sonrasında kısa süreli diş hassasiyeti gelişebilir, bu geçici bir histir.
Günümüzde çok duymaya başladığımız bu sorunun cevabı “Hayır”. İdeal şartlarda yapılan diş temizliği ve kök düzeltmeleri aksine diş sağlığı için çok önemlidir. Diş taşı; bakteri ve yabancı toksinler kaynaklı diş yapısına bulaşan, uzun vadede zararlı bir yapıdır. Uygun teknikle yapılan temizlikler ile bu zararlı atıklar uzaklaştırılır ve dişeti sağlığı, dişlerin uzun ömürlülüğü sağlanmış olur.
Aşırı diş taşı birikimi olan ve uzun yıllar temizlik yaptırmamış kişilerde, temizlik sonrası dişlerde bir miktar hareket artışı görülebilir ve bunun nedeni diş taşına bağlı olarak periodontitis ve dişin destek dokularındaki kayıptır.
Küretaj ve diğer temizlik işlemlerinde de diş yüzeyine ait olmayan atıklar uzaklaştırılır. Bu işlemlerde kullanılan aletler diş yapısında bozulmalara yol açmaz.
Temizlik sonrası bir daha ömür boyu oluşmaması düşünülemez. Diş taşı birikimini artıran etkenlere dikkat etmeniz, diş fırçalama alışkanlığınız, diş ara yüz bakımınıza göre bu süre değişir. Tükürük içeriği de bazı kişiler için diş taşı birikimini artırıcı karakterdedir.
Birikim ve temizlenmesi gereken miktara göre ücretlendirme değişmektedir. Küretaj ve Flap operasyonları, Diş eti greftlme operasyonları için yapılacak alan görülmeden ücret verilmesi mümkün değildir. Yapılacak diğer işlemler için temel oluşturan diş eti tedavileri sonuçlanmadan; acil müdahaleler dışında tedaviler yapılmamalıdır.
Diş eti hastalığına neden olan diş taşlarıdır. Belirli miktar altından, rutin kontrollerde temizlik gerekmediği durumlar vardır. Dikkatli ağız bakımı olan kişiler bunu rutin kontroller ile desteklerse çok kısa süren temizlik işlemler ile sağlığını idame ettirir. Eğer birikim miktarı fazlaysa hekiminizin önerdiği sıkılıkla temizlik yaptırmamanız; diş eti problemlerine yatkınlığa neden olur.
Diş taşı temizliği çok sık yapılıyorsa ağız hijyeniniz iyi değil anlamına gelir. ”Nasılsa diş hekimim temizler” mantığı ile ağız hijyen uygulamalarından uzak durmak her işlemden sonra diş taşı birikimine çanak tutar. Önemli olan diş taşlarını temizletmek değil, dişleri temiz tutmaktır. Düzenli ve doğru fırçalama diş taşı oluşumunu engeller. İyi bir fırçalama yapılmadığı için diş taşı temizliğinin sık aralıklarla uygulanması kesinlikle önerilmemektedir.
Aşırı miktarda tartar birikimi olanlar, temizlendikten sonra boşluk hissedebilir. Buna bağlı geçici diş hassasiyeti oluşabilir. Burada yanlış bir algı vardır. Diş temizliğinin dişlere zarar verdiğini düşünmek yerine bu diş taşı birikimine bağlı sorunların oluştuğu anlaşılmalıdır. Bu durum tedaviye geç kalındığının belirtisidir.
Diş taşı temizliği diş estetiği amacıyla değil esas diş ve diş eti sağlığının iyileştirilmesi, problemli olan durumlarda tedavi amacıyla yapılır. Uzun vadede diş kayıplar bu tedavi şekli ile önlenir, ağı kokusu, diş eti hastalıkları önlenmiş olur.